Spirit of Fear izle

Bir adam, kolunda kan lekeleri bulunan boş bir banliyö evinde hafızasını kaybetmiş bir şekilde gözlerini açar.

Dokuz buçuk civarında bir şeylerin farkına varıyorum, kesin bir saat söylemekte zorlanıyorum çünkü saatimi bulamadım. Her neyse, uyandığımda kendimi tamamen tanımadığım bir mekanda buldum. Evet, şu an tam olarak nerede bulunduğumu bilmiyorum. Bu nedenle, bu hikayeyi anlatırken size daha fazla detay veremem. Neyse ki, aklımda hala bazı şeyler var.

Öncelikle, evin sessizliği beni derinden etkiledi. Etrafta en ufak bir ses bile yoktu ve bu durum tüylerimi diken diken etti. Ardından, uyandığım yatakta bulduğum kan lekeleriyle sarsıldım. Bu benim kanım mıydı? Yoksa başka birine mi ait? Bu sorular kafamda dönüp dururken, neden burada olduğumu ve buraya nasıl geldiğimi hatırlayamıyordum.

Evin etrafına göz attığımda, içerinin tamamen boş olduğunu fark ettim. Mobilyalar, dekoratif eşyalar, her şey kaybolmuştu. İçerideki sessizlik, dışarıdan gelen bir şeylerin eksik olduğunu hissettirdi. Ama neden bu evdeydim? Beni buraya kim getirmiş olabilirdi? Bu sorunun yanıtını bulmam şart.

Sokakta yürümeye karar verdim, belki burada tanıdık bir yüz ya da bir ipucu bulabilirim. Yavaşça dışarı adım attığımda, bulutlu bir gökyüzüyle karşılaştım. Rüzgar soğuktu ve üşümeye başladım. Ancak, etrafımda bu yer hakkında hiçbir şey bana bir ipucu vermedi.

Zaman ilerledikçe karmaşık duygular beni sarmalamaya başladı. Korku, merak, endişe... Tüm bu hislerin karışımı içindeydim. Hafızamı kaybetmek gerçekten de korkutucu bir deneyimdi. Kendimi tamamen yabancı bir dünyada bulmuş gibiydim.

Şu an yapabileceğim tek şey, çevremdeki ipuçlarını takip etmek ve kaybolan hafızamı geri kazanmak için çaba göstermekti. Kendimi hatırlayabilmek ve bu tuhaf durumu çözebilmek için her şeyi göze alırdım.