Veronica, yirmili yaşlarının başında, dışarıdan bakıldığında güzel bir yaşam süren bir kadındır. İyi bir işte çalışmakta, ortalama bir yaşam standardına sahip görünmektedir. Ancak bir gün, içindeki karanlık düşüncelerle başa çıkamayıp intihar etmeye karar verir. Fakat bu girişimi başarısızlıkla sonuçlanır ve kendini bir akıl hastanesinde bulur. Doktoru ona, burada geçireceği bir haftanın sonrasında hayatının sona ereceğini söyler. Hastanede geçirdiği bu süre, Veronica için bir yeniden doğuş anlamına gelecektir. Bildiğini düşündüğü gerçekleri sorgulamaya başlayacak, kendisini ve aşkı yeniden keşfetme fırsatı bulacaktır. Bu süreç, onun içsel yolculuğunda önemli bir dönüm noktası olacak ve hayatına dair yeni bir perspektif kazanmasına yardımcı olacaktır.